Ana içeriğe atla

İNSAN İLİŞKİLERİ - ZEYNEP SANDALOĞLU


        İletişim, kişilerin birbirlerini anlamasını sağlayan önemli bir araçtır. Duygu, düşünce, bilgi ve tüm birikimlerimizin kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılmasını sağlar. İnsan ilişkileri hep konuşula gelmiştir. Üzerine araştırmalar yapılmıştır; iletişim ve beden dili nasıl olmalı, insan ilişkilerine ne eşlik etmeli, nasıl olmalı? Aslında insan ilişkileri, bilimsellikten daha öte anlaşılmayı bekleyen bir durumdur. En çok da yüreğe hitap eden türden bir anlaşılmadır. Yürek istemezse karşımdakini muhatap alamam. Yüreksiz yapılan iletişim yarım kalır. Bilimsel bir yazı yazmaktansa bugün sizlere son derece doğal insanlığı hatırlatan yüreğimize dokunacak ifadelerle insan ilişkilerine değinmek istiyorum. 
Bana bir esinti gönder,  bu esinti içinde gülümsemene eşlik edeyim.
Güneşini ver, yaşama sevincine ortak olayım.
Elini ver, dertlerime derman olduğunu hissedeyim.
Sisli bulutlar ardından görün, seni en zor anında dahi anlamaya çalışayım.
Aydınlık bir gökyüzü ver, senin mutluluğunu paylaşayım. 
Zamanını ver, seninle vakit geçirmenin ne kadar kıymetli olduğunu anlayayım. 
Yaralarını (en derinini) aç bana, seni yaralarından tanıyıp sana merhem olayım.
Yalansız ve riyasız ol ki tüm benliğimi sana yansıtabileyim.
Şarkılarını ver, ritminle birlikte dans edeyim. 
Sıcaklığını ve samimiyetini ver, insan olarak değer gördüğümü anlayayım. 
Acını ve hüznünü ver, var olmanın ne demek olduğunu anlayayım. 
Çocukluk kahkahalarını paylaş benimle, sevincine ortak olayım.
Yıldızları ver bana, her yıldız kayışında dileğin şeye sevineyim. 
Umutlarını anlat bana aydınlık yarınlara birlikte yürüyelim. 
.
.
.
Yürekten bakarsak insan ilişkilerine, ne incinir ne de incitiriz birbirimizi. Samimi olduktan sonra insan ilişkilerimiz farklı bir boyutta olur. İnsanları kabul etmeye daha meyilli oluruz. Kendimizi daha mutlu hissederiz. İnsan ilişkilerimiz sıradanlıktan ziyade daha anlamlı olmaya başlar. Hepinize insan ilişkilerini yürekten benimseyeceğiniz zamanlar diliyorum.

Yorumlar

  1. Çalıştığım yerde iş icabı muhatap olmak zorunda olduğum biri var yaşça oldukça büyük, kendisi onun iyiliği içinde olsa davranışlarımın altında hep bir art niyet arıyor. İşimi kaybetmek istemiyorum ama psikolojik olarak beni baskı altına alıyor bununla nasıl başaçıkabilirim nasıl bir insan ilişkisine gerek vardır ?

    YanıtlaSil
  2. zeynep_sandaloglu@hotmail.com adresne yazın oradan daha ayrıntılı cevap verebilirim..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEBEP - İLKER SONER

Öncesi olmadı yokun Sen bir yokluk kavurdun Üfledin çıkan dumana Dağıldı kokusu dünyamızda. Nedir bu his alaca Nefesin mi Yoksa Yok mu  Kalır burnumuzda. Şimdi Ne sebeptir  Ne sebep olamaz İntiharımıza...  

HAKİKATLERİN ACI EŞİĞİ - İLTÜZER OKAN

Hayatımızda doğruluk adı altında yaşadığımız her ne varsa, tamamının sınırında durulan bir nokta vardır: Hakikat... Çok basittir ama çoğu zaman basit diye dikkate alınmayan bu hassas nokta, ‘acı eşiğinin’ zorlandığı an onunla yüzleşmek zorunda kalınır. Bu yüzleşme kimi zaman hakikatin kendisiyledir, kimi zaman ise sadece acısıyladır. Reis Bey (Hâkim)... Hakikatin hem kendisiyle hem de acısıyla yüzleşen adam. Duruşma esnasında kullandığı “ Suç her zaman edebiyata muhtaçtır. Siz kupkuru hakikate cevap veriniz! ” cümlesi, onun hayata bakışının, kendi gözünde doğru olduğuna inandığı gerçeklerinin bir ifadesini verir. Fakat her gerçek doğru mudur? Bu soruyu kendi elleriyle yazdığı mahkeme defteri yanıtlar: Hakikati biliyor, fakat hakikatle çelişse bile kendi doğrusunu uyguluyordu. Yargıladığı bir genci suçlu olduğuna inanmadığı halde idama mahkûm etmişti. Kendince doğru olanı yapmıştı ve bunu “ Mahkum ettiğim o değil, mücerret fiildir... Varsın, bir kötünün bürünmesi ihtimali olan masu