Ana içeriğe atla

ADSIZ ŞİİRLER (2) - İLKER SONER


Bir ömrü yaşamak,
Bu hengamenin ellerimle çevirdiği pusuyla;
Yüzünü lime lime eden saçların süzülmeden evvel,
Karbon tarağın dişleriyle kulpsuz eteklerine.
Bir kez olsun sana dokunamamakla,
Bu kanla ve yaşla.

Bir ömrü yaşamak,
O gönlün mekanik endişelerle meşgul telaşıyla;
Yüzünü delik deşik eden çamaşırların dökülmeden evvel,
Metal yaprağın nakışlarıyla betimsiz leğenlerine.
Bir kez olsun sana kavuşamamakla,
Bu barajla ve kadrajla

Bir ömrü yaşamak,
Şu devaların dertlerle haşrolduğu yarayla;
Yüzünü biçare eden boynun bükülmeden evvel,
Meşhur reçetelerin diliyle kapanmayan yerlerine.
Bir kez olsun sana ulaşamamakla,
Bu yanışla ve kaçışla.

Ah! Bir ömrü yaşamak,
İnsandan insana insanla.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEBEP - İLKER SONER

Öncesi olmadı yokun Sen bir yokluk kavurdun Üfledin çıkan dumana Dağıldı kokusu dünyamızda. Nedir bu his alaca Nefesin mi Yoksa Yok mu  Kalır burnumuzda. Şimdi Ne sebeptir  Ne sebep olamaz İntiharımıza...  

HAKİKATLERİN ACI EŞİĞİ - İLTÜZER OKAN

Hayatımızda doğruluk adı altında yaşadığımız her ne varsa, tamamının sınırında durulan bir nokta vardır: Hakikat... Çok basittir ama çoğu zaman basit diye dikkate alınmayan bu hassas nokta, ‘acı eşiğinin’ zorlandığı an onunla yüzleşmek zorunda kalınır. Bu yüzleşme kimi zaman hakikatin kendisiyledir, kimi zaman ise sadece acısıyladır. Reis Bey (Hâkim)... Hakikatin hem kendisiyle hem de acısıyla yüzleşen adam. Duruşma esnasında kullandığı “ Suç her zaman edebiyata muhtaçtır. Siz kupkuru hakikate cevap veriniz! ” cümlesi, onun hayata bakışının, kendi gözünde doğru olduğuna inandığı gerçeklerinin bir ifadesini verir. Fakat her gerçek doğru mudur? Bu soruyu kendi elleriyle yazdığı mahkeme defteri yanıtlar: Hakikati biliyor, fakat hakikatle çelişse bile kendi doğrusunu uyguluyordu. Yargıladığı bir genci suçlu olduğuna inanmadığı halde idama mahkûm etmişti. Kendince doğru olanı yapmıştı ve bunu “ Mahkum ettiğim o değil, mücerret fiildir... Varsın, bir kötünün bürünmesi ihtimali olan masu