Ana içeriğe atla

ADSIZ ŞİİRLER (2) - İLKER SONER


Bir ömrü yaşamak,
Bu hengamenin ellerimle çevirdiği pusuyla;
Yüzünü lime lime eden saçların süzülmeden evvel,
Karbon tarağın dişleriyle kulpsuz eteklerine.
Bir kez olsun sana dokunamamakla,
Bu kanla ve yaşla.

Bir ömrü yaşamak,
O gönlün mekanik endişelerle meşgul telaşıyla;
Yüzünü delik deşik eden çamaşırların dökülmeden evvel,
Metal yaprağın nakışlarıyla betimsiz leğenlerine.
Bir kez olsun sana kavuşamamakla,
Bu barajla ve kadrajla

Bir ömrü yaşamak,
Şu devaların dertlerle haşrolduğu yarayla;
Yüzünü biçare eden boynun bükülmeden evvel,
Meşhur reçetelerin diliyle kapanmayan yerlerine.
Bir kez olsun sana ulaşamamakla,
Bu yanışla ve kaçışla.

Ah! Bir ömrü yaşamak,
İnsandan insana insanla.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RASİM ÖZDENÖREN DENEMELERİNİN GENÇ OKURA ETKİSİ ÜZERİNE-ASIM GÜLTEKİN

Rasim Özdenören’in kitaplarıyla ilk karşılaştığımda (1991) 16 yaşındaydım. Denemeleriyle karşılaştım ilk önce,  Müslümanca Yaşamak’ ı ya da  Kafa Karıştıran Kelimeler ’i okumuştum evvela. Ve ardından diğerleri... Zihnimde muhteşem bir etki yapmıştı Özdenören’in yaklaşımı. O deve-iğne misalini hâlâ unutmamışımdır. Allah’ın her şeye kâdir oluşunun gündelik hayata yansıyış şekli üzerinde anlaşamayan iki adam vardır misalde. Biri “Allah deveyi iğnenin deliğinden bile geçirir. Bunu iğne deliğini büyülterek yapar.” derken öbürü; “Elbette Allah her şeye kâdirdir, ama bu işi deveyi küçülterek yapar.” demektedir. Rasim Özdenören ise bu iki yaklaşımdaki tehlikeye dikkat çekerek iki yaklaşımda da insanın kendini merkeze almaya, kendini tanrılaştırmaya çalışmasından izler bulunduğunu söylemektedir. Onu okumakla bir şeyi fark etmiştim. Modern çağda yaşayan bir Müslümanın kendisini kuşatan kirli modern düşünüş tarzlarını fark etmesi son derece zorlaşmıştır ve çoğunluğun düştüğü bu d...