Ana içeriğe atla

ÖMRÜMÜN İLK NEŞVESİ - YAĞMUR HİCAP


Bir kez daha yürüsem ömrümün o ilk neşvesine diyorum.
O gecenin rengine bir kez daha dokunsam.
Yıldızlar dökülse kâğıdıma bir de,
Her biriyle sırlarımı paylaştığım.
Toplasam ömrümün yamaçlarından kırağıları.
Ve biriktirsem hüzünlerimi,
Nergis kokulu oymalı bir sandıkta da,
Tılsımına abansam.
Yaksam tüm sitemlerimi bir gecenin ayazında.
Bana sadece kelimelerim kalsa,
Bir de ağıtlarım,
Kentin üzerine yaktığım.

Ben şimdi,
Çiçeklerin zarafetine dalarak geçmeye çalışıyorum ötelere.
Zira kelimelerimi kaybettim bir iç yangınında.

Ben, 
Hayat kadar diri,
Ölüm kadar gerçektim oysa.  
Nerede yitirdim düşlerimi?
Hangi zamanın kıyısına vurdu benliğim?
Hangi bad-ı sabanın soluğunu kaçırdım ben?

Yine açılsın pencerelerim,
Hayata salıncaklar kurduğum.  
Kurulsun otağıma,
Mavilerden çaldığım umutlar.
Söylesin dertli şair, yanık kokulu mısralarını.
  
Ben,
Bugünün sancısı, 
Dünün hasretiyim.
Baştan ayağa bir serzenişten ibaretim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RASİM ÖZDENÖREN DENEMELERİNİN GENÇ OKURA ETKİSİ ÜZERİNE-ASIM GÜLTEKİN

Rasim Özdenören’in kitaplarıyla ilk karşılaştığımda (1991) 16 yaşındaydım. Denemeleriyle karşılaştım ilk önce,  Müslümanca Yaşamak’ ı ya da  Kafa Karıştıran Kelimeler ’i okumuştum evvela. Ve ardından diğerleri... Zihnimde muhteşem bir etki yapmıştı Özdenören’in yaklaşımı. O deve-iğne misalini hâlâ unutmamışımdır. Allah’ın her şeye kâdir oluşunun gündelik hayata yansıyış şekli üzerinde anlaşamayan iki adam vardır misalde. Biri “Allah deveyi iğnenin deliğinden bile geçirir. Bunu iğne deliğini büyülterek yapar.” derken öbürü; “Elbette Allah her şeye kâdirdir, ama bu işi deveyi küçülterek yapar.” demektedir. Rasim Özdenören ise bu iki yaklaşımdaki tehlikeye dikkat çekerek iki yaklaşımda da insanın kendini merkeze almaya, kendini tanrılaştırmaya çalışmasından izler bulunduğunu söylemektedir. Onu okumakla bir şeyi fark etmiştim. Modern çağda yaşayan bir Müslümanın kendisini kuşatan kirli modern düşünüş tarzlarını fark etmesi son derece zorlaşmıştır ve çoğunluğun düştüğü bu d...