Ana içeriğe atla

EY SEVGİLİ - FARUK SARIKAVAK


Ey sevgili! Gittiğin yerler buralara çok mu ırak?
Sen buradan gittin gideli bütün vadilerim kurak...

Ben senin yolunda yorulmak bilmeyen bir seyyah.
Ama yollarım, gecelerim kapkaranlık ve siyah...

Kaybettim şimdi denizinde yüzdürdüğüm sallarımı.
Terketmek zor geliyor alıştığım kumsallarımı...

Kabul eder misin ümmetini adadığı adaklarından.
Hepimiz muhtacız şimdi çıkacak bir söze dudaklarından...

Ey sevgili! Bitsin artık bu hasret sonsuzluk uykundan uyan.
Hor görme bizi ne olur, sensin feryadımızı duyan...

Şahit olamadık belki ayı iki böldüğün anına.
Elbette biz sırrına eremeyiz mucizelerinin nihanına...

Ey sevgili! Görebilseydin bugün ümmetindeki yarışı.
Belki o zaman aşardı ettiğimiz tüm dualar arşı...

Bir kere değseydi keşke o mübarek elin elime.
İnşallah seninle çıkar ağzımızdan ölürken o ilahi kelime...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEBEP - İLKER SONER

Öncesi olmadı yokun Sen bir yokluk kavurdun Üfledin çıkan dumana Dağıldı kokusu dünyamızda. Nedir bu his alaca Nefesin mi Yoksa Yok mu  Kalır burnumuzda. Şimdi Ne sebeptir  Ne sebep olamaz İntiharımıza...  

HAKİKATLERİN ACI EŞİĞİ - İLTÜZER OKAN

Hayatımızda doğruluk adı altında yaşadığımız her ne varsa, tamamının sınırında durulan bir nokta vardır: Hakikat... Çok basittir ama çoğu zaman basit diye dikkate alınmayan bu hassas nokta, ‘acı eşiğinin’ zorlandığı an onunla yüzleşmek zorunda kalınır. Bu yüzleşme kimi zaman hakikatin kendisiyledir, kimi zaman ise sadece acısıyladır. Reis Bey (Hâkim)... Hakikatin hem kendisiyle hem de acısıyla yüzleşen adam. Duruşma esnasında kullandığı “ Suç her zaman edebiyata muhtaçtır. Siz kupkuru hakikate cevap veriniz! ” cümlesi, onun hayata bakışının, kendi gözünde doğru olduğuna inandığı gerçeklerinin bir ifadesini verir. Fakat her gerçek doğru mudur? Bu soruyu kendi elleriyle yazdığı mahkeme defteri yanıtlar: Hakikati biliyor, fakat hakikatle çelişse bile kendi doğrusunu uyguluyordu. Yargıladığı bir genci suçlu olduğuna inanmadığı halde idama mahkûm etmişti. Kendince doğru olanı yapmıştı ve bunu “ Mahkum ettiğim o değil, mücerret fiildir... Varsın, bir kötünün bürünmesi ihtimali olan masu