Ana içeriğe atla

ŞEHRİN YAĞMURLARI - MAHMUT KARAHAN


Yatağın sıcaktı,
Çarpmamıştı yüzüne henüz,
Kalpler gibi,
Buz gibi su.
Camlar buğulu,
Yağmur yağıyordu.
Bulutlar,
Ah Bulutlar!
Şehre ağlıyordu.
İçinin içinde,
Sabırsız bir telaş oluşmuştu bile.
Hareketlerin hızlanmış,
Birkaç gerekli bir şeyi unutup,
Atmıştın kendini dışarı şimdi,
Önce saçların ıslandı,
Sonra,
Ruhun...
Camlardan sonra,
Yüzüne çarptı yağmur damlaları.
Gözlerine karıştı.
Özlemişsin ıslak omuzlarını.
Biraz daha ağlasa şehrine bulutlar,
Umutlarında ıslanacaktı.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RASİM ÖZDENÖREN DENEMELERİNİN GENÇ OKURA ETKİSİ ÜZERİNE-ASIM GÜLTEKİN

Rasim Özdenören’in kitaplarıyla ilk karşılaştığımda (1991) 16 yaşındaydım. Denemeleriyle karşılaştım ilk önce,  Müslümanca Yaşamak’ ı ya da  Kafa Karıştıran Kelimeler ’i okumuştum evvela. Ve ardından diğerleri... Zihnimde muhteşem bir etki yapmıştı Özdenören’in yaklaşımı. O deve-iğne misalini hâlâ unutmamışımdır. Allah’ın her şeye kâdir oluşunun gündelik hayata yansıyış şekli üzerinde anlaşamayan iki adam vardır misalde. Biri “Allah deveyi iğnenin deliğinden bile geçirir. Bunu iğne deliğini büyülterek yapar.” derken öbürü; “Elbette Allah her şeye kâdirdir, ama bu işi deveyi küçülterek yapar.” demektedir. Rasim Özdenören ise bu iki yaklaşımdaki tehlikeye dikkat çekerek iki yaklaşımda da insanın kendini merkeze almaya, kendini tanrılaştırmaya çalışmasından izler bulunduğunu söylemektedir. Onu okumakla bir şeyi fark etmiştim. Modern çağda yaşayan bir Müslümanın kendisini kuşatan kirli modern düşünüş tarzlarını fark etmesi son derece zorlaşmıştır ve çoğunluğun düştüğü bu d...