Bir daha geçiyordu,
Ürkek adımlarıyla gecelerimden.
Bir olay örgüsünün,
İçerisindeydim sanki yine.
Sokak lambalarının altında,
Kaldırım taşlarını yalnızlıktan kurtardığını,
İnceden bir sızıya benzeyen saçlarının,
Gözlerini kapattığını söylemeliydim.
Ellerine dokunamazdım belki ama,
Kalbine misafir olmak istediğimi,
Yağmur damlaları camlara olan öfkesini hissettirirken,
Hissettirmeliydim.
Hem sonra,
Elleri de üşüyor gibiydi.
İçinin ayazında yaşıyordu hayatını.
Saçları caddeler kadar ıslak,
Göz altları,
Uykuyu özleyecek kadar bitap..
Bitsin istiyordu sanki bazı şeyler,
Gitmeler..
Gittiği yerlerdeki bitmeyen geceler.
Hasta olmak üzereydi.
Ceketimi versem,
Alır mıydı?
Yoksa,
Üşümediğine dair bir yalan uydurup
Bizi yalnızlığından savar mıydı ?
Cesaretimi toplamalıydım.
Pardon,
Bakar mısınız?
Ceketim düşlerim kadar omuzlarımda ağırlık,
Alır mısınız?
/
Düşleriniz size kalsın bayım,
Benim düşlerim
Zaten yeterince kalabalık.
Yorumlar
Yorum Gönder