Ana içeriğe atla

BU BİR ROMAN DEĞİL GÜLÜM - SAMİ MERCİMEK


Gökyüzündeki bulutun boyası
Yeryüzünün griliğinden.
En naif çiçeğin kokusu
Baharın kışa gebeliğinden.
Her kanatlının konuşu,
Bir uçuşun nihayetinden.
Yaşam bir roman değil gülüm,
Sevda kanayan yaralar,
Doğmaz öyle kendiliğinden.

Gözlerinde bir siyah deniz,
Işığı boyuna yutan,
Işığa anlam katan,
Bir öte deniz var.
Farkı yok ama bir başka gözün etinden,
Bu bir roman değil gülüm,
Özün de olan ışık parlar,
Bu siyah gözlünün gözünden.

Ellerinde bir yağmur duası kazılı,
Semaya durulanmış ellerinden,
Dökülüyor hüznün her damlası,
Ama karıncanın yuvasına dolan da acıdır,
Yağmurun her zerresinden,
Bu bir roman değil gülüm,
Sevmek arafında diriliyoruz hepimiz yeniden.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RASİM ÖZDENÖREN DENEMELERİNİN GENÇ OKURA ETKİSİ ÜZERİNE-ASIM GÜLTEKİN

Rasim Özdenören’in kitaplarıyla ilk karşılaştığımda (1991) 16 yaşındaydım. Denemeleriyle karşılaştım ilk önce,  Müslümanca Yaşamak’ ı ya da  Kafa Karıştıran Kelimeler ’i okumuştum evvela. Ve ardından diğerleri... Zihnimde muhteşem bir etki yapmıştı Özdenören’in yaklaşımı. O deve-iğne misalini hâlâ unutmamışımdır. Allah’ın her şeye kâdir oluşunun gündelik hayata yansıyış şekli üzerinde anlaşamayan iki adam vardır misalde. Biri “Allah deveyi iğnenin deliğinden bile geçirir. Bunu iğne deliğini büyülterek yapar.” derken öbürü; “Elbette Allah her şeye kâdirdir, ama bu işi deveyi küçülterek yapar.” demektedir. Rasim Özdenören ise bu iki yaklaşımdaki tehlikeye dikkat çekerek iki yaklaşımda da insanın kendini merkeze almaya, kendini tanrılaştırmaya çalışmasından izler bulunduğunu söylemektedir. Onu okumakla bir şeyi fark etmiştim. Modern çağda yaşayan bir Müslümanın kendisini kuşatan kirli modern düşünüş tarzlarını fark etmesi son derece zorlaşmıştır ve çoğunluğun düştüğü bu d...