Ana içeriğe atla

GÖKYÜZÜ YAMAÇLARINDA ''LÂ'' - SAMİ MERCİMEK


Ağlamak için daha erken,
Tıpkı geç kalınmış bir günün
Ertesi gibi,
Bir varoluşun
Yok oluştan sıyrılması gibi,
Lâ.

İşte geldim kapına,
Kapıyı açtım,
Ruhuma gizlediğin anahtarla,
Lâ.

Yeryüzünün yetimlerindenim,
Bana kanatlarımdaki kanı,
Zamanı sorma,
Ne secdeler,
Ne ayinler,
Ne törenler,
Ne de şölenler,
Gönül evinde hep tek gecelik misafir,
Lâ.

Bu evin odası tektir,
Ve tek olana aittir,
Ne olur gerim ötedir,
Gerim kıyamet,
Ayaklarım kadar,
Nasırlı zaten geldiğim yollar,
Avucunda bir yudum su olanı,
Alnından vuruyorlar,
İsmail’i Sebîr’de kesip
Yusuf’u kuyuda boğuyorlar,
Lâ!
Lâ!

Ne olur beni yorma,
Ritmini yitirmiş,
Zamanın gevrekliğinden şikâyetçi,
Bir kalbim,
Kanımda kaynayan arayışa,
Artık kendini sorma,
Adından öte,
Senin adındır Lâ!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RASİM ÖZDENÖREN DENEMELERİNİN GENÇ OKURA ETKİSİ ÜZERİNE-ASIM GÜLTEKİN

Rasim Özdenören’in kitaplarıyla ilk karşılaştığımda (1991) 16 yaşındaydım. Denemeleriyle karşılaştım ilk önce,  Müslümanca Yaşamak’ ı ya da  Kafa Karıştıran Kelimeler ’i okumuştum evvela. Ve ardından diğerleri... Zihnimde muhteşem bir etki yapmıştı Özdenören’in yaklaşımı. O deve-iğne misalini hâlâ unutmamışımdır. Allah’ın her şeye kâdir oluşunun gündelik hayata yansıyış şekli üzerinde anlaşamayan iki adam vardır misalde. Biri “Allah deveyi iğnenin deliğinden bile geçirir. Bunu iğne deliğini büyülterek yapar.” derken öbürü; “Elbette Allah her şeye kâdirdir, ama bu işi deveyi küçülterek yapar.” demektedir. Rasim Özdenören ise bu iki yaklaşımdaki tehlikeye dikkat çekerek iki yaklaşımda da insanın kendini merkeze almaya, kendini tanrılaştırmaya çalışmasından izler bulunduğunu söylemektedir. Onu okumakla bir şeyi fark etmiştim. Modern çağda yaşayan bir Müslümanın kendisini kuşatan kirli modern düşünüş tarzlarını fark etmesi son derece zorlaşmıştır ve çoğunluğun düştüğü bu d...