Ağlamak için daha erken,
Tıpkı geç kalınmış bir günün
Ertesi gibi,
Bir varoluşun
Yok oluştan sıyrılması gibi,
Lâ.
İşte geldim kapına,
Kapıyı açtım,
Ruhuma gizlediğin anahtarla,
Lâ.
Yeryüzünün yetimlerindenim,
Bana kanatlarımdaki kanı,
Zamanı sorma,
Ne secdeler,
Ne ayinler,
Ne törenler,
Ne de şölenler,
Gönül evinde hep tek gecelik misafir,
Lâ.
Bu evin odası tektir,
Ve tek olana aittir,
Ne olur gerim ötedir,
Gerim kıyamet,
Ayaklarım kadar,
Nasırlı zaten geldiğim yollar,
Avucunda bir yudum su olanı,
Alnından vuruyorlar,
İsmail’i Sebîr’de kesip
Yusuf’u kuyuda boğuyorlar,
Lâ!
Lâ!
Ne olur beni yorma,
Ritmini yitirmiş,
Zamanın gevrekliğinden şikâyetçi,
Bir kalbim,
Kanımda kaynayan arayışa,
Artık kendini sorma,
Adından öte,
Senin adındır Lâ!
Yorumlar
Yorum Gönder