Antoine de Saint-Exupéry’yi hayallerinde canlandırmak isteyenlerin; onu, Ain eyaletinin Saint-Maurice-de-Remens’deki baba malikânesinde, etrafı kolaçan etmekten memnun, dünyayı hayranlıkla keşfeden, Küçük Prens adlı kitabındaki sarı, kıvırcık saçlı çocuk olarak göz önüne getirmeleri gerektir. Hayal kurmaktan hoşlanan bir tabiatı vardı. Eğitimin, çalışmanın baskısını kabul eden bir özgürlüğe gönül vermiştir. İlk şiirlerini yeniyetmelik çağına girer girmez yazmaya başladı; bir evren yarattı kendine göre. Daha o yaşlarda, boş zamanlarının bir kısmını, örneğin yelkenli bisiklet gibi yeni nakil araçları icat etmeye ayırıyordu. Ergenlik çağına girince, meziyetleriyle övünen, kendisini dev aynasında gören -büyük bir adam- olarak değil düşünce olgunluğuna vaktinden önce eren bir yeniyetme olarak görünür. Hem heyecanlı hem tedbirli, hem sert hem yufka yürekli davranmasını bildi. İri yapılıydı; boyu bir metre seksen dört santimdi. Geniş omuzlarının arasında kocaman, hemen hemen yuvarlak
Edebiyat, Fikir, Psikoloji, Sinema ''İnsan; çelişkiler fırtınasının bir garip yolcusu.''