AŞIK;
Bir gözyaşına dalıyor insan;
Gözyaşı 'his' diyarlı!
Ve kaygılı umudunun
Dört yanı denize sitemli
Bir tarafı hırçın, diğer tarafı zarif..
Ve bir şeyler anlatır gibi:
Galata masum, Kızkulesi tarafsız.
Beyoğlu sırra kalem basmış
Aziz İstanbul..
Biriktirdiğin acıları, sıralı yolculuğa savurdun
Bir yanın suskun
Bir daha asla yaşamayacağın; struma
Özlemi teğet geçerken,
Aziz İstanbul..
Hep seni sevmeyenleri severek,
Hep seni sevenin gözlerinden,
Kalabalıklara kucak açarak,
Somut savaşların, soyut aşklarına şahit oldun..
Senin ruhunun derinliklerine özlem..
Ah aziz İstanbul. .
Kucak açtığın yalnızlığıma, sen tutkusu...
İSTANBUL;
Yüzümü astığım soğuk denizlere,
Sayılı sandal biriktirdim,
Çarptıkça içimdeki kayalıklara.
Anladıkça deli siyahım;
Masum akını.
Bir ölümü koklamakta gerekir bazen.
Sanki ölüm kötü kokabilirmiş gibi..
Ah! Evladım Kızkulesi;
Tarafsız aşkını hapsettiği yosunlara
Bir bir şahidim..
Struma nasıl da unuturum seni..
Zehri açken,
Özün ilaçken,
Ben İstanbul;
İstanbul’um işte.
Zalim, tehlikeli ama bir o kadar da güzel. Ben hep ihanet ederim ama yine de sevmeye devam ederler..!
Yorumlar
Yorum Gönder