Ana içeriğe atla

DÜREFŞAN - SAMİ MERCİMEK


Çok il göçtüm uzağında,
El olmağa,
Uçmağa vardım dürefşan,
Tespihimin sağrısına,
Adın dedim,
Her baş parmağıma dolandığında adın,
Gözüm göğe değdi dürefşan.

Sazın ince telleri hep ahuzar,
Bu kalbin ağrısı hep aynı yar,
Çiçekler açar,
Canlar akar,
Gidenler döndüğüne bakar,
Bana incilerini attığın an,
Gökler yüzümü kime yazar,
Bir sen bilirsin dürefşan.

Kurudur ayazın baharın,
Kurudur feryadın figanın,
Bana, uçan kuşların,
Yola düşen abdalın,
Sağ yanında seni taşıyan,
Bu hamalın,
Yükünü sen söyle,
Hafifliğimi sen bilirsin dürefşan.

Bir kınalı el,
Bir edalı bakış,
Bunlara mıdır yalvarış,
Bende ki bana uzanış,
Hakkın indinde olmaya varış,
Uzağında, kışında, yazında,
Sana el olmam değil midir dürefşan...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RASİM ÖZDENÖREN DENEMELERİNİN GENÇ OKURA ETKİSİ ÜZERİNE-ASIM GÜLTEKİN

Rasim Özdenören’in kitaplarıyla ilk karşılaştığımda (1991) 16 yaşındaydım. Denemeleriyle karşılaştım ilk önce,  Müslümanca Yaşamak’ ı ya da  Kafa Karıştıran Kelimeler ’i okumuştum evvela. Ve ardından diğerleri... Zihnimde muhteşem bir etki yapmıştı Özdenören’in yaklaşımı. O deve-iğne misalini hâlâ unutmamışımdır. Allah’ın her şeye kâdir oluşunun gündelik hayata yansıyış şekli üzerinde anlaşamayan iki adam vardır misalde. Biri “Allah deveyi iğnenin deliğinden bile geçirir. Bunu iğne deliğini büyülterek yapar.” derken öbürü; “Elbette Allah her şeye kâdirdir, ama bu işi deveyi küçülterek yapar.” demektedir. Rasim Özdenören ise bu iki yaklaşımdaki tehlikeye dikkat çekerek iki yaklaşımda da insanın kendini merkeze almaya, kendini tanrılaştırmaya çalışmasından izler bulunduğunu söylemektedir. Onu okumakla bir şeyi fark etmiştim. Modern çağda yaşayan bir Müslümanın kendisini kuşatan kirli modern düşünüş tarzlarını fark etmesi son derece zorlaşmıştır ve çoğunluğun düştüğü bu d...