Bağlanma, hayat boyu kişilerin birisine güvenme ve birini sevme ihtiyacıdır. Bu ihtiyacı doğduğumuzda annemizle kurarız. Eğer annemize sağlıklı ve güvenilir şekilde bağlanırsak bu hayatla barışık oluruz. Aksi olursa hayata güven duygumuz hep eksik kalır. Çocukluk dönemlerimizde anne ve babanın sevgisiyle bu güven tazelenir. Onların sevgisi bize yeter ve mutlu şekilde hayata devam ederiz. Gelişimimizin farklı yaş gruplarında, sevgiyi yaşama biçimimiz değişir. Ortaokul, lise, üniversite ve yetişkinlik dönemlerimizde hissettiğimiz duygular farklıdır. Ben bu yazımda yetişkinlik döneminde birine bağlanma ihtiyacını yazmak istedim. Birçok kişiden mesleğim gereği sevgi ve bağlanma adına çok şey duyuyorum. Aşka dair mitlerimiz yani gerçekten olmasa da inanmak istediğimiz bize öğretilen efsane cümleler var. Birkaç örnek vermek istiyorum; “ O kişi, diğer yarımı tamamlayacak olan kişi ” “ İlk görüşte tutuldum ” “ Beyaz atlı prensim beni bulacak ” “ Ben ikimize de yeterim yeter ki sevs
Edebiyat, Fikir, Psikoloji, Sinema ''İnsan; çelişkiler fırtınasının bir garip yolcusu.''